TACETTİN : Taca ait
TACİ : Taç ile ilgili
TAÇKIN : Gurur
TAHİR : Pak, temiz
TAHSİN : Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam
TAKİ : Günahtan kaçınan, dinine bağlı
TALAT : Yüz, surat, çehre
TALAY : Deniz, büyük nehir
TALİP : İstekli, isteyen, talep eden
TAMAY : Dolunay
TAMER : Tam erkek
TAN : Şafak vakti
TANAY : Şafak ve ayın birarada olması
TANBERK : Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
TANER : Aydınlık erkek
TANJU : Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad
TANKUT : Kutlu aydınlık
TANSEL : Aydınlığa ait, sabahla ilgili
TANSU : Şafak rengi vurmuş su
TARHAN : Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
TARIK : Sabah yıldızı
TARKAN : Eski Türk adı / Dağınık
TAŞKIN : Taşmış durumda olan, aşırı
TAYFUN : Çok zorlu bir fırtına
TAYFUR : Küçük bir kuş türü
TAYGUN : Çocuk, torun
TAYLAN : Uzun boylu
TAYYAR : Uçan, uçucu
TAYYİB (P) : İyi, hoş çok temiz
TEKCAN : Değerli, eşsiz
TEKİN : Uğurlu
TEMEL : Kök, esas, dayanak
TEOMAN : Oğuz Han'ın Babasının adı
TERCAN : Genç, delikanlı - Kırmızı buğday
TEVFİK : Allah'ın yardımı, uygunlaştırma,başarı
TEZALP : Çabuk, hızlı yiğit TEZCAN Telaşlı, heyecanlı
TEZCAN : Canı tez olan
TEZKAN : Kanı kaynayan, heyecanlı
TINAZ : Ot ya da saman yığını
TİMUÇİN : Türk Moğol imparatoru Cengiz Han'ın asıl adı
TİMUR : Demir'in eski Türkçe'deki yazılışı
TOKCAN : Gönlü Tok
TOKER : Gözü, gönlü tok
TOKTAMIŞ : Bir yerde yerleşik oturan
TOLGA : Bir tür savaş başlığı, kask
TOLUNAY : Dolunay
TONGUÇ : En büyük çocuk
TOPRAK : Yer kabuğunun yüzey bölümü
TOYGAR : Çayır kuşu
TUFAN : Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını
TUGAY : İki alaydan oluşan askeri birlik
TUĞRUL : Güçlü bir masal kuşu
TUNA : Avrupa'da bir nehir
TUNCA : Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu
TUNCAY : Tunç renkli ay
TUNCEL : Tunç gibi el
TUNCER : Tunç gibi er
TUNÇ : Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden
TURAÇ : Bir tür küçük av kuşu
TURAN : Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke
TURGAY : Çayırkuşu / Toygar
TURGUT : Oturulacak yer, belde
TURHAN : Soylu seçkin
TÜMAY : Dolunay
TÜRKAY : Ay gibi parlayan Türk
TÜRKER : Türk erkeği
TÜRKEŞ : Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman UÇAR : Sezgi, anlayış, dikkat
UÇHAN : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
UÇKAN : Allah'ın kulu
UFUK : Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır
UĞUR : İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
UĞURALP : Dünya,varlık
UĞURCAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
ULAÇ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
ULAŞ : Çok övülmüş,methedilmiş
ULUÇ : Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa)
ULUNAY : Dürüst,güvenilir
ULVİ : Yüce, yüksek
UMUR : Görgü, tecrübe
UMUT : Ummak, beklemek, ümit etmek
URAL : Aydınlık gece
UTKAN : Din uğruna çalışan
UTKU : Zafer, üstünlük sağlama, yenme
UYGUR : Şanı şerefi en yüksek olan
UZAY : Sonsuz boşluk
UZEL : Sevdalı,aşık
UZER : Kahraman,cesur,savaşçı
-Ü-
ÜLGEN : Yüce, ulu - İyilik tanrısı
ÜLKEM : Yurdum, vatanım
ÜLKER : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
ÜMİT : Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek
ÜNAL : Ün almakla ilgili
ÜNALP : Tanınmış, ünlü yiğit
ÜNAY : Ay gibi tanınmış, ünlü
ÜNER : Tanınmış, ünlü
ÜNKAN : Tanınmış soydan gelen
ÜNSAL : Adın duyulsun, ünlen
ÜNVERDİ : Adını duyuran, tanınan
ÜSTAY : Ay gibi yüce, yüksek
ÜSTER : Baş yiğit
ÜZEYİR : Kur'an da adı geçen bir kişi
VAFİT : Elçi, temsilci
VAHAP : Çok bağışlayan, bol ihsan edici
VAHDET : Bir ve tek olma
VAHDİ : Bir ve tek olmayla ilgili
VAHİT : Tek, yalnız
VAKUR : Ağırbaşlı, temkinli
VAROL : Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi
VASFİ : Nitelikle ilgili
VECDİ : Coşkunlukla, vecd ile ilgili
VECİHİ : Soylu, asil
VEDAT : Dostluk, sevme, sevgi
VEFA : Sözde durma
VEFİ : Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel
VEFİK : Yoldaş, aynı fikirde olan
VEHBİ : Tanrı vergisi
VELİ : Sahip, eren, ermiş
VELİT : Yeni doğmuş çocuk
VEYSEL : Kurt
VEYSİ : Yoksul, muhtaç
VOLKAN : Yanardağ
VURAL : Vurup almakla ilgili YADİGAR : Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi YAĞIN Yağmur - Yiğit
YAĞIZ : Esmer - Doru - Yiğit
YAHYA : Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber
YAKUP (B) : Bir Peygamber adı
YAKUT : Parlak kırmızı, değerli taş
YALAZ : Alev - Bayrak
YALÇIN : Sarp ve dik
YALIM : Alev, ateş uzantısı
YALIN : Sade, çıplak, katışıksız
YALINAY : Ayın en güzel, sade görünümü
YALMAN : Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
YAMAÇ : Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın
YAMAN : Güç etki ve beceriklilik sahibi
YASİN : Kuran-ı Kerimde bir surenin adı
YAŞAR : Yaşayan, yaşamakla ilgili
YAVUZ : Yaman, pek sert
YAZGAN : Yazar, yazıcı
YEKTA : Tek, eşsiz
YENAL : Galip gel, kazan
YENER : Üstün gelen, kazanan
YETKİN : Olgunlaşmış, kemale ermiş
YILDIRAY : Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi
YILDIRIM : Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması
YILMAZ : Korkusuz, yılmayan
YİĞİT : Güçlü, cesur
YORDAM : Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem
YUNUS : Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü
YURDAER : Yurdu için doğmuş
YURDAKUL : Yurdu için canını veren
YURTCAN : Yurduna canını veren
YUSUF : Eklenecek, ilave edilecek
YÜCEL : Yücelmiş olan
YÜKSEL : Manevi anlamda yükselmek, yücelmek ZAFER : Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
ZAHİR : Parlak yıldız
ZAHİT : Günahtan kaçınan
ZEKAİ : Akılla, zeka ile ilgili
ZEKERİYA : Erkek
ZEKİ : Akıllı olan
ZEYCAN : Candan, cana yakın
ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZİHNİ : Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
ZİKRİ : Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden
ZİRVE : Doruk, tepe noktası
ZİYA : Aydınlık, ışık
ZORLU : Güçlü, tuttuğunu koparan
ZÜHTÜ : Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren