[size=18]
Kadir gecesinden Mekke devrinde nazil olan ve Kur'an-ı Kerim'in doksan yedinci sûresi olan beş ayetlik Kadr Suresi (Arapça: سورة القدر )'nde bahsedilir. Bu surede Kur’an’ın indirildiği kadir gecesinden bahsedildiği için bu sureye Kadir Suresi denmiştir. Kadr, 'azamet' ve 'şeref' demektir.[1] Kadir Suresinde Kur’an’ın kadir gecesinde indirildiğinden, kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğundan, kadir gecesinin rahmet ve berekete vesile olduğundan, bu sebeple insanlık için taşıdığı değerden bahsedilir.
Zamanı
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmiyor fakat Ramazan'ın yirmi yedinci gününün gecesinde olduğu kabul edilir. Muhammed bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; "Siz Kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız" [2] demiştir.
Aslen hadislerde Ramazan'ın 20. gününden sonraki tek günlerde aranması söylenmesine rağmen, daha sonra karmaşa çıkmaması için Ramazanın 27.gün - 28. gecesi Kadir Gecesi sayılmıştır. Hicrî takvime göre de Kadir Gecesi Ramazan Ayı'nın son 10 gününde bulunur.
İlk vahiy
İslam'a göre Allah Kur'anın ilk ayetlerini Cebrail aracılığı ile Muhammed'e kırk yaşında Hira Mağarası'nda göndermiştir. İlk ayetler Kadir gecesinde indirilen Alak Suresi'nin ilk ayetleridir.[3]
İslamiyet'te Kadir Gecesine verilen önem
Kadir Gecesi, İslam alemine göre çok hayırlı ve mübarek sayılan bir aydır. Kur'an'da kadir gecesi şöyle tanımlanmıştır:
"Doğrusu biz Kur'ân'ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."[4]